Gelenekler
ÜSKÜP VE CİVARINDAKİ EVLENME ADETLERİ.
Evlilik: gelenek, görenek, töre, çevre ve ekonomik yönüyle geniş kapsamlı bir olaydır. Toplumun dini inanışları, aile ilişkileri, ekonomik durumları gibi değerler eş seçiminden evlenme törenlerine kadar uzanan evlenme olayını belirleyen başlıca faktörlerdir.
Bilindiği üzere her ulusun yüzyıllar boyunca oluşan, gelişen, değişen, gerçekte yaşamına bir anlam, bir değer katan kendi gelenek ve görenekleri vardır. Her ulus kendi gelenek ve göreneklerini değerlendirebilmelidir ki kültürel zenginliğini koruyabilsin. Ancak yaşam koşullarının değişmesinin sonucu olarak bugün eski gelenek ve görenekler büyük ölçüde aşındığı görülür. Unutulmaya yüz tutan bu gelenek ve göreneklere, düğün adetlerini de dahil edebiliriz.
Bazı toplumlarda kız ve erkeklerin çocuk yaşta evlendirildiği görülür. “Beşik Kertliği Evlilik”, “Kız kaçırma yoluyla evlilik”, “değiş evlilik” gibi hem geleneksel yaşam gereği, hem de ekonomik nedenlerle yapılan evlilik türlerine rastlanır. Mirasın dağılmasını önlemeye yönelik olan “akraba evliliği” gibi.
Evlenmenin bir özelliği de, toplumsal dayanışma ve düğün sahibine yardım gibi konularda yakınlaşmanın artmasıdır. Bu yazımda, Üsküp ve çevresindeki Türk halkının düğün adetlerinden saptayabildiklerimi diğer bazı çalışmalarında yardımıyla kaleme almaya çalıştım.*
Üsküp’te, her delikanlı, her genç kız evlenme çağına geldimi, ona uygun bir kız bulunması için harekete geçilir. Kız hususunda bir karara varıldıktan sonra kız isten meye gidilir. Kızı istemeye giden kişiye “stroynik” denir. “Stroynik” (dünür) olacak kişi genelde hem erkeğin hem de kızın ortak tanıdık ya da akrabalarından biri olur. Ancak bu kız istetme işinden önce kızla ilgili bir ön araştırma yapılır.
Kız istemeğe genellikle pazartesi ya da perşembe günü gidilir. “Stroynik”ten önce, kız görmeye, erkeğin annesi, varsa kız kardeşi, ya da yakın akrabalarından biri gider. Eğer kız ile erkek önceden birbirini tanımıyorsa yani bugünkü tabirle kız ile erkek sevgili değilse bu işe aracılık eden kişi de erkek tarafıyla birlikte gider.
Pazartesi ya da perşembe günlerinden bir gün, ‘Stroynik” kız evine giderek biraz sohbet ettikten sonra asıl konuya girer. “Allah emriyle, Peygamberin kavliyle” diye söze başlayarak, kızı kime istemeğe geldiğini açıklar.
Ardından erkeğin hangi aileye mensup olduğunu, ne gibi özellikleri olduğunu ayrıntılarıyla açıklar. “Stroynik” kız evinde bulunduğu süre içinde kız ayrı bir yerde oturur.
Bundan sonra kızın ailesi erkeği tanıyanlara başvurarak onun nasıl bir aileden yetiştiğini, nasıl biri olduğunu soruşturmaya başlar. Eğer erkek hakkında olumsuz bir intibah edinilirse ‘Stroynik”in ikinci gelişinde bir sebep ortaya atılarak kendisine kızı henüz vermeye niyetleri olmadığı söylenir. Eğer erkek hakkında iyi bir intibah edinilirse, “Stroynik’ten biraz daha zaman istenilir.
“Stroynik” üçüncü sefer geldiğinde artık söz kesilir. Sözün kesildiğini kesin bir biçimde kanıtlamak için Stroynik” kızın vermiş olduğu “söz mendilini” erkek evine götürür. “Söz mendili” kızın kendi işlediği bir mendildir. Sözün kesildiği haberinin gelmesi ile erkek evinde “cümbüş” başlar.
Yakın zamana kadar erkek ile kız düğün gününe kadar birbirini hiç görmezlerdi. fakat önceden birbirlerini sevmiş olanlar gizliden gizliye görüşmelerini sürdürürlerdi. “Söz Kesme” aile içerisinde gerçekleşir. Söz kesmeğe bazı hediyeleri içeren süslü tepsiler- le kız evine gidilir ve söz kesilir. Dönüşte kız evinin verdiği hediyeler alınır.
Bir süre sonra nişan günü tespit edilir. ardından nişan hazırlıkları başlar ve her iki tarafta karşılıklı olarak hediyeler hazırlar. Nişan hediyeleri olarak erkek tarafından kıza elbise, iç çamaşır, terlik ve yüzük alır. Kız tarafı da erkeğe iç çamaşırı, takım elbise, terlik, kravat, gömlek ve yüzük alır.Tüm bu hediyeler nişan tepsisine dizilir. Erkeğe gidecek hediye tepsisini kız, kıza gidecek olanı da erkek alır. Bu hediyeler dışında kız erkeğin yakınlarına bohçalıklar hazırlar. Bohçalıklar erkeğin babasına, annesine, kardeşlerine gönderilir. Bohçalara iç çamaşır, çorap, gömlek, kumaş gibi şeyler konulur.
Aynı şekilde erkek de kızın yakınlarına bir şeyler gönderir. Tepsiler genelde kuşluk vaktinde götürülür. (Saat 14.00 gibi). Her iki ev ahalisi o gün sohbet ve eğlence içinde bir kaç saat geçirirler. Bu esnada çay. pasta, lokma, limonata vs. dağıtılır. Erkeğin yakınlarından kızlar def çalıp, türkü söylerken Kadınlar da halay çekerler. Bu arada erkeğin ablası ya da yengesi kıza getirmiş oldukları hediyeleri gösterirler. Bu arada kızın hazırlamış olduğu hediyeler de gösterilip erkeğin evine gönderilir.
Bir süre nişanlı (1,2,3,5 ay gibi) kalındıktan sonra düğün gününün tespiti için erkeğin ailesi kız evine gider ve düğün günü kararlaştırılır. Böylece düğün hazırlıkları başlamış olur. Kızın elbiseleri terziye götürülür. Terzi, erkeğin kız kardeşi ve kimi yakınları eşliğinde kız evine gidip kızın ölçüsünü alır. Kızın elbiseleri biçilmeğe başlanır. Bu elbiseler, aslında “ilk katlar” diye adlandırılan gelinliktir. Bundan başka sabahlık ve şalvar hazırlanır. Ancak bugün bu elbiseleri hazır olarak alanlar da vardır. Elbiseler genelde Bit Pazarı denen çarşıdaki dükkanlardan alınır. Hatta durumu iyi olanlar elbiselerini (gelinlik vs.) Istanbul’dan getirirler veya alırlar.
Düğüne bir hafta kala bu elbiseler kız evine götürülür. 0 gün kız kendi evinde arkadaşlarının yardımıyla çeyizini serer. Çeyiz; danteller, çarşaflar, peçeteler, yatak örtüleri ve değerli el işleriyle yapılmış takımlarla diğer bazı eşyalardan oluşur. Bu çeyizler serilmeden önce gelin adayı ve yakınlarınca yıkanarak ütülenir, Burada yine erkeğin yakınlarına olmak üzere bohçalıklar hazırlanır. Çeyiz üç gün kız evinde serili durur. Bu arada kadınlar ve kızlar çeyizi görmeğe gelir. Görmeğe komşular, akrabalar gelir ve gelenlere lokum ya da şeker ikram edilir.
Yorumlar
Yorum Gönder