Makedonya  Cumhuriyeti' nin Siyasi Görünümü

Makedonya, nüfusunun %64’ünü Makedonların, %25’ini Arnavutların, %4’ünü Türklerin oluşturduğu çok etnili, çok dinli ve çok kültürlü bir ülkedir. Bu yapısı nedeniyle ülkenin iç ve dış politikası hassas dengeler üzerinde bulunmaktadır.

2001 yılında, başkent Üsküp’ün Kosova sınırına yakın kuzey bölgelerinde, Arnavut ayrılıkçı grupları ile Makedonya silahlı güçleri arasında çıkan çatışmalar, uluslararası toplulumun (AB, ABD, AGİT ve NATO) müdahalesiyle sona erdirilmiştir. Çatışmaları sona erdiren 13 Ağustos 2001 tarihli Ohri Çerçeve Anlaşması’nın (OÇA) imzalanmasıyla, Makedonya’da yeniden yapılanma süreci başlamıştır. Bu çerçevede, anayasal ve yasal değişikliklerle, demokratikleşme ve serbest pazar ekonomisinin oluşumuna ivme kazandırılmasının yanı sıra, etnik gruplar arasındaki ilişkilerin düzeltilmesine yönelik çalışmalara öncelik verilmiştir.

Ohri Çerçeve Anlaşması’nda öngörülen düzenlemelerle, bir belediyede çoğunluğu oluşturan topluluk, Makedoncanın yanı sıra, kendi dilini ve bayrağını kullanma gibi kazanımlar edinmiştir. Bunun yanında, belediye başkanlarına ve belediye meclislerine geniş yetki devredilmesi ve önemli mali olanaklar sağlanması da hükme bağlanmıştır. OÇA ayrıca, azınlıklara ilişkin anayasa ve yasa değişikliklerinin Meclis’te onaylanmasında, salt çoğunluk veya üçte iki çoğunluğun yanı sıra ikinci bir oylama yapılarak azınlık temsilcilerinin salt çoğunluğunun alınmasını da gerektirmektedir. (Bu ilke, “Badinter İlkesi” olarak adlandırılmaktadır.)

2008 yılında yürürlüğe giren Diller Yasasıyla, toplam nüfusun %20’sinden fazla konuşulan bir dil ulusal düzeyde, bir belediyedeki nüfusun %20’sinden fazlasını oluşturan topluluğun dili de yerel düzeyde resmi olarak kullanılabilmektedir.

Makedonya Cumhuriyeti’nde, Arnavutların kurucu unsur olarak kabul edildiği Ohri Çerçeve Anlaşması’ndan iki yıl sonra, 2003 yılında, AB ile İstikrar ve Ortaklık Anlaşması imzalanmış ve 2005 Aralık ayında Makedonya aday ülke statüsünü elde etmiştir. Öte yandan, 10 Ekim 2012’de yayımlanan AB İlerleme Raporu’nda reform sürecindeki ilerlemelerin not edildiği kaydedilerek, Makedonya için dördüncü kez tam üyelik müzakerelerinin başlatılması önerisi yapılmıştır. Buna rağmen Makedonya, halen AB’den katılım müzakereleri için tarih beklemektedir.

Makedonya’nın dış politika gündemini meşgul eden başlıca problemi Yunanistan ile arasındaki “Makedonya’nın Anayasal İsmi” meselesidir. Bu nedenle ülke, NATO ve AB üyelik süreçlerini tamamlayamamaktadır. İkincisi, Bulgaristan’la yaşadığı dil ve ortak kültürel değerler sorunudur. Bulgaristan’ın Makedoncayı bir Bulgar lehçesi olarak adlandırmasına karşın Makedonlar Makedonca’nın ayrı bir dil olduğunu ifade etmektedirler. Bununla birlikte, Çar Simeon gibi tarihi ve kültürel mihenk taşlarının mensubiyeti konularında da ülkeler arasında tartışma yaşanmaktadır. Üçüncüsü, Sırbistan’la yaşadığı kilise sorunudur. Halihazırda Sırp Ortodoks kilisesi, Yugoslavya'dan ayrılmasıyla birlikte bağımsızlığını ilan eden Makedon kilisesini tanımayı reddetmektedir. Bunun dışında, Makedonya'da yaşayan Arnavutlar konusunda Makedonya ve Arnavutluk arasında anlaşmazlık mevcuttur.





Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Makedonyada gezilecek yerler